Mezoterapi Nedir? - Mezoterapi Çeşitleri & Fiyatları ANKARA - Botoks Mezoterapi Yüz Dolgusu PRP Lipoliz ANKARA

Temelde; cilt dokusundaki sorunun tespit edilerek, eksik olanın yerine konması, fazla olanın çıkarılması, yani "cilt dengesi sağlanması" uygulamasıdır.

Yani; Deri'nin üst tabakasını oluşturan epidermis, kıllar ve kıl kökleri, tırnaklar, yağ bezleri, ter bezleri (deri eklentileri) Ektoderm Tabakasından, derinin alt tabakasını oluşturan orta deri, kolajen ve elastik lifleri ve diğer bağ dokusu elemanlarının bulunduğu katman ise Mezoderm Tabakasından oluşur.

Üst deriyi taşıyan ve destekleyen orta/alt-temel deri bölgesi uygulanan tedavilerin hedef alanıdır. Yüz ve diğer vücut kısımlarında derinin gözümüz ile gördüğümüz üst kısmının (epidermis) beslenmesi, gelişimi ve sağlıklı görünümünden sorumlu olan alan derinin alt kısmıdır. Sonuçta; mezoterapi ilaçları ile desteklenip iyileştirilerek kozmetik ve estetik sonuçlar elde edilmesi hedeflenen üst deri, alt deri kısmından tedarik ettiği maddelerle varlığını sürdürdüğünden, mezoterapinin hedefi orta/alt deri bölgesidir.

Mezoterapi tedavilerinin kullanımı; özellikle cilt kökenli hastalıklarda çok etkilidir çünkü direkt hastalık sebebi olan bölgeye ilacını ulaştırmanın en mantıklı ve pratik yolu mezotepi uygulanmasıdır. Deri hastalığına veya rahatsızlığına sebep olan etken, mezoterapi ile verilen ilaç yardımıyla tam lazım olduğu yere lazım olduğu miktarda ulaşarak etki gösterir ve olası sistemik yan etkilerden kaçınılarak doğrudan sıkıntıya derman olur.

Ancak mezoterapi tedavisi sadece cilt kökenli hastalıklara sınırlı değildir. Deride semptom yaratan herhangi bir sistemik hastalık durumunda mezoterapi, her ne kadar asıl amaç temel sebebin tedavisi olsa da, kişiyi mutsuz eden kozmetik sıkıntıların giderilmesi ve estetik beklentilere ulaşılabilmesinde yardımcı tedavi olarak işlev görür.

Mezoterapi çeşitlerini; tedavi amacı ve kullanılan ilaçların çeşitlerine göre veya mezoterapinin yapılma şekline göre sınıflandırılabiliriz.

Mezoterapi tedavisi ile elde edilmek istenen sonuca göre, yani mezoterapinin neden yapıldığına göre, kullanılacak ilaç ve beklenen etkiler değişkenlik gösterir.

Eğer mezoterapi uygulaması tıbben bir "hastalık tedavisi" için kullanılıyorsa, buna tanım kolaylığı açısından "Medikal Mezoterapi" diyebiliriz.

"Estetik beklentilerle ciltte kozmetik iyileşme" amacıyla uygulanan mezoterapilere, yine tanım kolaylığı açısından "Güzellik Mezoterapileri" denebilir.

Cilt bakımının sağlanması ve estetik iyileşme ile güzellik ihtiyacının karşılanması amaçlı mezoterapiler; bu rehberin asıl konusudur. Medikal Mezoterapiler ile güzellik amaçlı uygulanan mezoterapilerin kesiştiği noktalar; (örneğin, saç dökülmesi/kellik, sivilce tedavisi, yağ eritme vs...) mezoterapi tedavisinden beklenen sonucun daha çok estetik yönde olması nedeniyle bizim konumuz içerisinde sınıflandırılarak değerlendirileceklerdir.

tespit edilen cilt eksiklikleri ve kusurlarına göre, eksik olan maddenin yerine konması veya ciltte istenmeyen görüntüye yol açan kusurlu fizyolojik mekanizmaların desteklenerek düzeltilmesi amaçlanır. Bu sonuçlar hedeflenirken kullanılan mezoterapi ilaçlarının içeriği genelde "mezoterapi kokteyli" diye tabir edilen kombine ilaç preperatları formunda hazırlanır. Her bir cilt problemi ve amaçlanan estetik tedavi için dizayn edilmesi gereken ilaç kombinasyonu farklıdır. Zira her bir sorunun sebebi farklıdır. Ancak güzellik mezoterapilerinde amaçlanan ortak sonuçlar mevcuttur.

Her bir cilt problemi için düşünülmesi gereken tedavi metodu, o sorunu oluşturan sebep ve tedavi ile ulaşılmak istenen kozmetik sonuç minvalinde belirlenir. Hedeflenen güzellik mezoterapisi içeriği, var olan cilt problemine istinaden kombine edilir. Ciltte, özellikle de yüz ve kafa bölgesi cildinde var olan problemler çeşitlerine göre ana gruplara ayrıldığında, uygulanabilecek mezoterapi tedavileri; şu şekilde özetlenebilir.

Estetik amaçlı mezoterapi uygulamaları, insanın karakterinin ve ruh hâlinin fiziksel göstergesi sayılabilecek yüz bölgesi kusurlarını iyileştirmeye yoğunlaşmış tedavilerdir. Elbette yüz bölgesi dışındaki vücut kısımlarındaki deri problemleri de yine estetik mezoterapiler ile tedavi edilenler arasında sınıflandırabilse de, kozmetik mezoterapilerin ekseriyeti yüz/kafa-boyun nahiyelerinde uygulanır.

Yüz güzelliğinde amaçlanan etkileri mezoterapi tedavileri ile elde edebilmek için, yüzün ihtiyacı olan bileşenlerin ilaç formunda gereken bölgelere ulaştırılması gerekir. Her bir kozmetik problem grubunun sebebi birbirinden farklılık gösterdiğinden, uygulanması gereken tedavi bileşenleri de ayrıdır. Genellikle ciltte eksik olan bir madde nedeniyle derinin fizyolojik gereksinimlerinden yoksun kalarak ideal form ve tonusunu sağlayamaması en sık rastlanan fizyopatolojik kozmetik defekt sebebidir.

Doğal cilt metabolizması döngüsünde gerekli temel aminoasitler, vitamin ve minerallerin varlığı, deri altı dokusunda üretilen kolajen ve elastin materyalerinden oluşan destek bağ dokusunun sentezlenmesinde gereklidir. Bu destek doku, cildi alttan taşıyan ve gerginliği/parlaklığını veren özelliklerinin kaynağıdır. Cilt metabolizması döngüsünün herhangibir basamağında yaşanan kaynak eksikliği problemi, kendini ciltte yukarıda listelenen beş ana grup sorun grubundan biri veya versiyonları şeklinde gösterir.

Her bir cilt problemi çeşidinde eksik olan madde grubu, ihtiyaç dahilinde yerine konur. Deride üretimi fazla yapıldığından kozmetik probleme neden olan bir maddenin ise (örneğin; yağ-sebum) üretiminin azaltılmasına yarayacak ilaçlar uygulanır. Genelde bir cilt problemi grubunun ihtiyaç duyduğu tedavi birden fazla ilaç/aminoasit/vitamin/mineral içerdiğinden, mezoterapi ile cilt altına uygulanacak bileşik "mezoterapi kokteyli" denen, birden fazla bileşen içeren formda hazırlanır.

Mezoterapi ile cilt germe, kendi sayfasında daha detaylıca anlatıldığı üzere, aslında derinin alt tabakasını oluşturan ve dolayısı ile gerginliğini sağlayan katmanının hacmini arttırmaya yönelik bir tedavidir. Piyasadaki en yüksek moleküler konsantrasyona sahip saf hyaluranik asit içeriğine ek olarak yoğun nemlendirici ve antioksidan özellikleri için amino asitler, vitaminler, koenzimler, peptidler ve mineral karışımı içerir. Cilt altındaki "bağ doku" volümü ziyadesiyle kolajen ve elastik liflerden oluşur. Bu katman ilerleyen yaşla birlikte protein sentezindeki genel azalmanın etkisiyle daha az kendini yenileyebilir hâle gelir. Her kişiye göre farklı zamanlarda oluşan bu durumun engellenmesi veya geciktirilmesi mümkündür. Bio-Plasenta adı da verilen bu mezoterapi tedavisinde, cilt altı dokunun kolajen ve elastin proteinlerini sentezlemesine yönelik bio-stimulanlar uygulandığında, yüz derisine destek vererek hacim ve temel sağlayan alt katmanının sağlıklı ve dengeli miktarlarda oluşması sağlanır. Cilt gençleştirici, cilt sarkmasını engelleyici, elastikiyeti ve nemlendirmeyi sağlayıcı bu mezoterapi tedavisinin içeriği, uygulama alanları, uygulama protokolünü ve diğer özelliklerini öğrenmek için Mezoterapi: Face-Lift/Anti-Aging/Bio-Placenta sayfasını okuyabilirsiniz.

Mezoterapi ile cilde parlaklık kazandırmak, en sık arzu edilen seçeneklerdendir. Cildi canlandırıcı bu mezoterapi tedavisi kendi sayfasında detaylıca anlatılmıştır. Ancak tedavinin detaylarını özetleyecek olursak: Bu mezoterapi kokteyli; Peptid kompleksi, Organik Silikon, Niacinamide ve Thiamin, Hyaluronik Asit ve diğer bileşenleri barındırır. Arzu edilen parlaklığa cildin kendi kendini nemlendirmesini tetikleyen mekanizmalarına verdiği destekle kısa sürede ulaşmayı sağlar. Cilt rengini iyileştirirken, toparlanmasını da sağlayarak çil, kırışıklıklar ve bazı durumlarda melezma lekelerinin giderilmesine hizmet eder. Yüzdeki solgunluğu azaltarak, homojen bir cilt rengi kazanmak için birebirdir. İyileştirici etkisi en genel tedavi olup, ciltte yaşlanmaya bağlı deformatif görünümü azaltır, gözenekler, torbalanmalar ve lokal renk değişimlerini, iyileşmekte olan lokal yara izlerinin etkilerini giderir.

Mezoterapi ile cilt beyazlatma; ciltteki koyu lekelerin ve hiperpigmentasyonun azaltılması amacıyla dizayn edilmiş bir mezoterapik ilaç kokteyli kullanılarak yapılmaktadır. Cilt beyazlatıcı mezoterapi tedavisi kendi sayfasında detaylıca anlatılmıştır. Tranexamic Asit, Kojic Asit, Askorbik Asit (Vit.C), Nikotinamid, düşük/orta/yüksek molekül ağırlıklı Hyaluronik Asit versiyonları içeren Cilt Beyazlatma ilaç kokteyli ile etken madde kombinasyonunun sinerjik faydalarından yararlanılmaktadır.

Mezoterapi ile akne, skar ve enflamasyon tedavisi; cildin pütürlü görünüşüne sebep olan vücut reaksiyonlarını kontrol altına alarak pürüzsüz bir yüzeyel peeling sağlar. Sivilce, siyah nokta ve renk değişimlerine yatkın yağlı ve karma ciltler için özel olarak üretilmiştir. Yüz enflamasyon tedavisi mezoterapisi kendi sayfasında detaylıca anlatılmıştır. İçerdiği Sinensis Extract, Trametes Versicolor Extract, Azelamidopropyl, Gylcerin, Panthenol, Malva Sylvestris Leaf Extract, Calendula Propyle, Allantoin, Arnica Montana Flower Extract ... bileşenleri sebum salgılanmasını düzenler ve tahriş olan bölgeyi rahatlatır. Epidermiste yağ bezelerini ve hiperkeratozu önler. Akne sonrası yara izlerinin onarımında etkindir ve yeni yara izleri oluşumunu önler. Lokal enflamasyon ve kaşıntıyı azaltır. Bakteriyel kolonizasyonun azalmasını sağlar. Genişlemiş gözeneklerin ortaya çıkmasını engeller.

Göz altı bölgesi Mezoterapisi; göz bölgesi cildinin sıkılığını destekler. Kılcal damar etkinliğini arttırarak dolaşımını iyileştirir. Kolajen üretimini sağlar. Göz altı mezoterapisi kendi sayfasında detaylıca anlatılmıştır. Hyaluronic Asit, iki farklı peptid kompleksi (Acetyl Tetrapeptide-5/30), Ruscus Aculeatus ve Camellia Sinensis içeren göz altı mezoterapi kokteyli ile üç temel etki elde edilir: Göz altında kalan cilt bölgesi canlandırılarak pürüzsüzleşmesi sağlanır, göz altı şişliği azaltılır, göz altı morlukları ve kırışıklıkları giderilir. Ayrıca, göz altı renk değişimlerinin bir çeşidi olan göz altı halkalarını iyileştirir, lokal bölgede cildi nemlendirir ve sıkılaştırır. Böylelikle yorgunluk alâmeti olarak yorumlanabilecek görüntüyü giderir.

Saç dökülmesi mezoterapisi; diğer mezoterapilerden farklı olarak iki değişik metodla yapılabilmektedir. Bu iki metod birbirinin rakibi gibi değil, destekçisi olarak kullanılabilir.

Saç dökülmesi veya kellik mezoterapisinin ilk çeşidi, yukarıda kozmetik amaçlı sıralanan diğer mezoterapilerde olduğu gibi, uygun ilaçların kombinasyonu ile oluşturulmuş mezoterapi kokteylleri ile yapılır. Bu mezoterapi çeşidinin formülasyonu, var olan saç kökü hücrelerini besleyerek canlandırmayı ve çevre bağ dokusunu desteklereyek yeni çıkacak saçların gelişebileceği sağlıklı ortamı yaratmayı amaçlar.

Saç dökülmesinde kullanılabilecek, ilaç kombinasyonu içermeyen diğer bir mezoterapi çeşidi; PRP tedavisidir.

ingilice kısaltmasını oluşturan isminden anlaşılabileceği üzere, Platelet kan hücresinden zengin kan plazması demektir.  Platelet; diğer ismi Trombosit olan kan hücresidir. Kan pıhtılaşmasında ve bizim için daha önemlisi doku iyileşmesinde önemli işlevi vardır. Kan Plazması ise, kanın hücre içermeyen sıvı kısmıdır. Kan plazmasında vücudumuzun hayatiyetini devam ettirebilmesi için gerekli her şey vardır. Platelet + Kan Plazması kombinasyonu, vücutta tamir ihtiyacı olan yere enjekte edildiğinde, mucizevi sonuçlar yaratabilmektedir. Saç dökülmesi durumunda olduğu gibi, saç köklerinin yeterli beslenmesinin sağlanamadığı kafa üst kısmındaki bağ dokuya yapılacak PRP enjeksiyonu ile, bölgesel olarak kısa sürede izlenebilen bir toparlanma ve daha kuvvetli ve sık saç çıkması mümkün olmaktadır.

PRP, yapılacak kişinin kendisinden alınan kanın, bir tüp içerisinde yüksek devirlerde santrifüj edilmesi ile elde edilir. Santrifüje kan, en ağır (hücresel komponent) kısmı en altta, plazma ve trombositleri üst kısmında sarı renkli bir katman olacak şekilde ayrışır. Kan tüpünün üst kısmındaki bu sıvı, mezoterapi için uygun enjektörlere çekilerek deri altı uygulaması yapıldığında, saç dökülmesi PRP Tedavisi yapılmış olur. Konu ile ilgili daha detaylı bilgiyi, yukarıdaki resimli linke ya da buraya tıklayarak inceleyebilirsiniz.

Mezoterapinin etkisinin başlama süresi tamamen yapılan mezoterapinin cinsine, maksadına ve uygulandığı kişinin metabolik özelliklerine göre farklılık gösterir. Örneğin; lipoliz mezoterapisi ile bölgesel yağ eritme tedavisinde ilk etki birinci ayda görülmeye başlayıp, takip eden seanslarda gittikçe artan etki izlenirken, güzellik amaçlı mezoterapi uygulamalarından cilt renklendirme / Paris Işıltısı tedavisini daha ilk günlerde etkisini göstermeye başlar. Mezoterapi tedavisi yapılan hastanın cilt özellikleri, probleminin derinliği, mezoterapi ile uygulanacak tedavinin gözle görülür bir fark yaratma süresini belirleyen diğer bir temel etkendir.

Evet, iğnesiz mezoterapi vardır. İğne ile enjeksiyon uygulamasından korkan kişilerde iğnesiz mezoterapi kullanılabilir. Ancak, "mezoterapi" tedavisi yapısı gereği, cilt altına belirli maddelerin istenen dozlarda ulaştırılabilmesine bağlıdır. Bu sebeple, iğnesiz mezoterapinin etkinliği, klasik metodla uygulanan güzellik amaçlı ve/veya medikal mezoterapilerin yanında sınırlı kalmaktadır. Mikroenjeksiyon tekniği türevi olan iğnesiz mezoterapinin tam olarak istenen sonuç verebileceği durumlar elbette mevcuttur ancak, standart mezoterapi tedavisine göre, zaten çok az olan ağrı miktarının biraz daha düşürmesi dışında ekstra avantajı bulunmadığı gibi, pek çok vâkada yetersiz kalabilmektedir.

Tüm medikal tedaviler gibi, mezoterapinin de yan etkisi olabilir. Ancak bu, kullanılan mezoterapi ilacı çeşidine ve mezoterapi tedavisinin yapıldığı bireyin bünyesinin özelliklerine göre çok değişkenlik gösterir. Mezoterapi tedavisinin en sık rastlanan yan etkisi, elbetteki lokal doku enjeksiyon uygulamasına bağlı, bölgesel deride kızarıklık ve çok az miktarda kanamadır. Aynı gün içerisinde uygulama bölgesinde hafif şişlik ve ikinci günden itibaren morarma izlenebilir. İşlemin yapılma sırasındaki ağrı miktarı, yan etki denemeyecek kadar hafiftir çünkü insülin hastalarının kullandığı ince iğnelerden bile çok daha ince, deriye girişi neredeyse hiç hissedilmeyen özellikte iğnelerle yapılır. Orta-Uzun dönemde kullanılan ilacın etkilerine bağlı, beklenen olumlu etkiler dışında beklenmeyen allerjik reaksiyonlar ve/veya enfeksiyon görülebilir. Ancak allerjik reaksiyon ve enfeksiyon klinik uygulamada çok fazla sayıda hastanın çok ufak miktarında görülebilen ve çözümü kolay olan durumlardır.

Mezoterapi tedavisinin yapıldığı iğnenin ne kadar ince ve özel olup, ne kadar az yan etki yaptığı, ve kesinlikle hiç bir iz bırakmadığı ile ilgili bir önceki paragrafta verdiğim bilgilere ek olarak; yüz bölgesinde oluşabilen yüzeyel kanama birkaç dakika içinde geçmekte, yüzde oluşabilen şişlikler ertesi günden itibaren azalmaya başlamaktadır. Mezoterapi işlemi minimal invaziv bir işlemdir ve komplikasyon/yan etki durumu haricinde, yüzde "iyileşme gerekliliği" oluşturacak bir durum zaten yaratmamaktadır.

Çok büyük oranda olmaz. Yüzde ertesi gün çok ufak morarma olabilen küçük bir hasta grubunda ise birkaç gün içinde tamamen ve hiç bir iz bırakmadan geçer. Hiç bir ek tedaviye ihtiyaç duyulmaz.

Klinik gözlemim, mezoterapinin yarattığı ağrı seviyesinin, uygulama esnasında genelde hastalarımda göz kırpmasına bile sebep olmayacak seviyede kaldığı yönündedir. Ancak elbette herkesin ağrı eşiği farklıdır ve ağrının kendisinden çok enjeksiyon hissinin yarattığı psikolojik etkilerin ön plana çıktığı durumlar olabilir. Bu halde hastanın duygusal travmasının fiziksel etkilerle artmasını göze almayıp lokal anestetik krem ile uygulama yapmayı seçtiğim olabilse de, genel olarak mezoterapi sırasında, uygulanan hasta grubunun büyük kısmı tarafından ihmal edilebilecek derecede düşük ağrılı bir uygulama olduğu söylenebilir.

Yukarıda her bir ayrı mezoterapi tedavisi grubu için verdiğim giriş seviyesi açıklamalara ek olarak, mezoterapi tedavilerinin ayrı ayrı detaylıca anlatıldığı kendi sayfalarının resimli linklerini de koydum. Merak ettiğinin özel bir mezoterapi çeşidinde tam olarak hangi maddelerin kullanıldığı ile ilgili olarak, o tedavinin kendi sayfasına gidip ayrıntılı bilgi alabilirsiniz. Ancak, mezoterapi uygulamalarında genel olarak kullanılan madde çeşitleri şu şekilde sınıflandırılabilir :

Tabi ki olur ve hatta öyle de olmalıdır. Zira; örneğin gençleştirici ve yüz derisi gerginliğini arttırıcı kırışıklık giderici ve yüz rengini düzeltecek, ayrıca yüz kontürlerini belirginleştirecek bir estetik tedavi düşünüldüğünde; bunu sadece mezoterapi ile sağlamayı düşünmek ne kadar yanlışsa, mezoterapisiz de bu sayılan etkilerin elde edilebileceğini sanmak o kadar gerçekten uzaktır.

Evet. PRP bir mezoterapi çeşididir zira mezoterapinin tanımı gereği, cilt altına enjeksiyon uygulaması gerektiren bir işlemdir. Ancak klasik/standart mezoterapi ile PRP'nin farkı; PRP'de kişinin kendi kanından elde edilen yenileyici faktörler ilaç yerine kullanılmaktadır.